24 Haziran 2018’de yapılan seçim ve sonrasına dair tartışmaların içinde @evrenbarisyavuz‘da 28 Haz 2018 16:25’de yazılmaya başlandı.
- Yeni bir başlangıç için somut önerilerim var: Kreşler açalım, çocuklarımızı koruyalım. Belediyelerimizin olduğu yerlede onlarla, olmadığı yerlerde ilerici vakıflar kurarak, ortak bütçeli, alternatif-bilimsel eğitim modeliyle kreşler açalım.
- Öğrenci yurtları açmamız gerekli, gençleri tarikatlaşmış devletten korumak için. Kamusal gücümüz odluğu yerlerde onları teşvike Derek, olmadığı yerlerde ortak fonlama yoluyla, sürdürülebilir bir ücret politikası da olabilecek, özgür mekanlar kuralım.
- Bir türlü beceremediğimiz boykotlar konusunda tutarlı olalım (TV, marka, gazete vb.) tüketici gücünü örgütlü biçimde sürdürecek STK’lar inşa edelim, var olanları destekleyelim.
- İç ekonomi her şeydir. Birbirimizden almayı, birbirimize vermeyi öğrenelim. Her birimiz küçük iktisatlar yaratıyoruz. Bu ekonomiyi halk düşmanı çeteleşmiş şirketlere daha fazla aktarmayalım. Bunun için gerekli app’ler ya da networkler kurulabilir. Kendi ekmeğimizi yiyelim.
- Dayanışma dediğimiz şey hayatidir. İslamcı güruhun tonla yardım STK’sı var, biz elimizdekileri ne tanıyor ne kullanıyoruz. Evini ısıtamadığı için kendini asan kardeşimizin hatırası aklımızda olsun, bazen laf değil odun-kömür gerekir.
- Artık kendi yayın dağıtım ağımızı kuralım. Dağıtamıyorsan çıkartmanın anlamı yok! Buna kim engel oluyorsa yeter artık. Gazete, kitap ve dergilerimizi dağıtsın diye tefeci dağıtım şirketlerine haraç vermeyelim.
- Televizyon hala gerekli. Elimizdekiler hayli zayıf. Ama çok sayıda ‘dışarıda’ kalan deneyimli arkadaş var. Bir TV kuralım. Gerçekten TV ama. Annemin, komşu teyzenin izleyeceği içerik üreten bir TV. Şeffaf fonlar oluşturalım, denetleyelim, uzmanı parayı yönetsin. Budur.
- Temiz ve ucuz yiyecek bir istihdam meselesidir. Kendimizi doyuralım. İş yerlerimiz, kurumlarımız her biri müşteri. Kolektif lokantalar hem iş yaratır hem ucuz ve yemiz yemek ile ikili bir fayda sağlar. Senden nefret eden bir gruptan pahalı ve kalitesiz yemek alıyorsun.
- Bu ülke tekstil ülkesi, sanırım üretebildiğimiz tek şey. Kendini giydir. Bunu yapabilirsin. Giysi için özellikle basit giyim ürünleri bile olsa (çorap, şal, atkı, bere vb) neden üretemeyelim. Neden erteleyelim, neden sen değil ben değil de başkasından bekliyoruz?
- Özel okullara karşıyız, tamam. Ama milyonca çocuk İmam-Hatip dayatmasıyla karşı karşıya. Binlerce öğretmen işsiz. Bu iki olgu neden birleşmez. Kendi okullarımızı kuralım. Finans işinden çok daha iyi anlayan dostlarımız var. Oturalım konuşalım, OKULLAŞALIM.
- Ağlamaktan helak olduk. Ama hayvanlar konusunda daha çok iş var. Hayvan poliklinikleri hem ücretli hem de sokak hayvanı için ücretsiz çalışabilir. Veteriner dostlarımız var. Bu da bir örgütlülük işi. Her birimiz evde yaşayan dostlarımız için zaten para harcıyoruz.
- BİRBİRİMİZDEN ALMAYI VE BİRBİRİMİZE VERMEYİ öğreneceğiz. kapitalizm var bedava olmaz. Bedavadan daha ucuzu örgütlü halkın dayanışmasıdır. Çünkü ekonomi içeride kalır. Devam ediyorum.
- Bir çok yerelde kooperatifler var. Silivri’de domates var, Kadıköy’de 10 lira. Çünkü aradaki ağı kuramıyoruz. Ya da kurulmuş olanı desteklemiyoruz.
@KadikoyKD tüketim kooperatifi var. Doğrudan üreticiden geliyor. Küçük ama anlamlı adımlar. Destekleyelim. - Lojistik her şeydir. Bir ürünü taşıyamazsak satamayız alamayız. Başkası taşırsa pahalı olur. Biz kargo şirketi kurmalıyız. Buna ön ayak olunmalı. Çünkü lojistiği çözersek başka şeyleri de anlarız.
- Sağlık pahalı ama olmaz diye bir şey yok. HASTANE ticarethane olmuş demek bir tespit değil artık. Yerine ne koyuyoruz? Bizim binlerce doktorumuz var. Biz neden mesleki temelde örgütlü hareket edemiyoruz. NEDEN TTB’nin her kentte bir hastanesi olmasın?
- Nenem devrimci olan dayıma hep, “devlete devlet gerek” derdi. Bizim AKP şöyle, devlet böyleyi bırakmamız lazım. Tespit yapıldı. En az 20 milyon insanız. Bu kadar YOKSUN ve ÖRGÜTSÜZ olmak kusura bakmayın aptallık. Bunun için yeniden düşünmek, OLANAKLARI YENİDEN!
- Yeni bir düşünme biçimi öneriyorum. Ne yeni bir parti, ne yeni bir slogan umurumda değil. Basit gündelik hayata bakıp, bu hayatın yarattığı zenginliğin nasıl halk düşmanlarına aktığını görüyorum. Bunlardan daha fazlası sizde var. YAZIN, tartışın aranızda. başlayın.
- “İktidar hayatı hedef aldığında hayat iktidara direniş olur.”